MMA - Karma Savaş Sanatları

MMA, vahşet mi yoksa adında da geçtiği gibi sanat mı? Yaklaşan Conor McGregor ve Floyd Mayweather maçı ile dünyanın ilgisini çeken; yurt dışında Karma Savaş Sanatları (Mix Martial Arts) olarak anılan bu spor ülkemizde daha çok yer altı ismiyle biliniyor: Kafes Dövüşü (Cage Fight). Bu isim bazı kitleleri çekse de bu sporun büyümesindeki en büyük engellerden.
Çıkış noktası biraz vahşi olmasına rağmen daha geniş kitlelere ulaşmak, televizyonda yer almak için bir çok kural getirilmiş ve profesyonel sporcular bu spora dahil olmuş.
İşin en ilginç yanlarından biri de, sıklet farkının önemsenmediği, 150 kilodaki adamın 70 kilodaki adamla kapıştığı zamanlarda bile teknik ve tecrübeli dövüşçülerin karşılarına çıkanları elediğini görüyoruz. Herküle benzeyen agresif dövüşçülerin, teknik karşısında bir şey yapamadığı keşfedildikçe bu spor ister istemez bilgi, yoğun çalışma, güç, kondisyon gibi birçok özelliği bir araya getiren profesyonel atletler tarafından yapılmaya başladı. Yer güreşi (jiu jitsu) bilmeyen boks şampiyonunun yada etkili yumruk atamayan olimpiyat şampiyonu güreşçinin ilk rauntta pes ettiğini görüyoruz. Bu da sadece bir alanda uzman olmanın yetmediğini gösteriyor. 

Başlangıçta iki kişinin birbirine pata küte girdiğini düşünebiliriz fakat işin içine girince bir çok spor dalında uzmanlaşma gerektiğini fark ediyoruz. Aynı zamanda bu branşları evrimleştirmek gerekiyor. Bir boksör normal şartlarda yumruk atarken ayağına tekme geleceğini hesaplamaz. Kick boks, tekvando yaparken karşımızda bir güreşçi hayal etmeyiz, yada bir güreşçiyseniz rakibe yaklaştığımıza muay thaidaki diz ya da dirseği beklemezsiniz. Aynı şekilde jiu jitsu yaparken birinin üzerinize çıkıp dirsek yada yumruk atmasını beklemezsiniz. Bu yüzden branşlardaki adaptasyon çok önemli. Buda bu sporda yol almak isteyenler için ayrı bir zorluk.
Vahşet diyenler, genelde bu farklı branşlar hakkında bilgisi olmayanlar. Anthony Joshua ve Kliçko maçından sonra bir mma dövüşçüsünün tweetine çok güldüm. "Boks ne kadar vahşi bir spor. Kaç kere yere düşsen de devam ediyorsun." demişti ve gülücük atarak mma için vahşi diyenlere gönderme yapmıştı. Boksta bildiğiniz gibi bilinciniz bir an gitse ve yere düşseniz ona kadar sayılıyor ve tekrar devam ediyorsunuz. Ama mma de bilinciniz bir kere giderse maç biter.
MMA yeni bir alan. O yüzden ona yaklaşırken hala hızlı bir şekilde değiştiğini ve geliştiğini bilmeniz gerekiyor. Ama daha şimdiden, eskisi gibi kaba güçle dövüşen yada sadece bir alanda kendini geliştirmiş sporcuların devirlerinin bittiğini söyleyebiliriz.

Peki sanat mı değil mi? Bu tartışmanın alevlenmesinin sebebi Trump karşıtı Holywood oyuncusu Meryl Streep'in Golden Globe ödül töreninde verdiği demeç. Trump'ın mültecilerle ilgili politikasına karşılık; eğer Trump başa gelirse elimizde kalan tek sanat karma dövüş sanatları olur ki bence bu sanat değildir tarzında bir açıklamada bulundu. 
Sanat nedir? Amacı nedir? Amacı var mıdır? gibi birçok soruyu öncesinde tartışmak gerekse de kısa kesip düşüncelerimi paylaşacağım. Eflatun'un dediği gibi gerçeğe en yakın şey sanattır. Çünkü sanat kelimelerin ifade etmekte yetersiz kaldığı yerde devreye girer. Diğer insanlarla paylaşmakta zorlanacağınız tecrübeler yaşarsınız. Dövüş sanatları da binlerce yıllık geleneğinde bunu taşır. Dövüşçü bu sanatlar vasıtasıyla korkusunu, hırsını, kendine acımasını, ataletini tanır ve karşısındaki ile değil kendiyle mücadele eder. Tabiki bu herkes için uygun bir sanat dalı değildir. Tıpkı opera ya da balenin herkes için olmadığı gibi. Kendimize uzak hissettiğimiz bir sanatı, sanat saymamak karşı durduğumuz tiranik insanların davranışlarından bence çok da farklı olmayacaktır.