Gülümseme

Adem, sarsılarak giden arabanın arka koltuğunda, sosyal medya paylaşımlarına bakıyordu. En son ne zaman gülümsediği bir fotoğraf paylaştığını merak etmişti. Bir hafta, bir ay geçti… yok. Parmakları hızlandı. Daha gerilerdeydi biliyordu. Fotoğraflar boş bakışlardan kızgınlığa dönüştüğünde kendi gibi öfkeli yüzler ona eşlik etti. Daha eski zamanlara indi, saçlarını asice üç numaraya vurdurmadığı zamanlara. Yakışıklıydı aslında Adem. Kabul etmese de çapkın derlerdi ona. Spreyle kabartıp yana yatırdığı saçlarına baktı. Ne önemi kalmıştı artık? Gülümsemeyince afilli saçların ne önemi vardı? Sonunda gülümsediği son fotoğrafını buldu. Oldukça sıradan geçen bir günün ardından arkadaşlarıyla barda çekildiği fotoğraftı. Fotoğrafı büyütüp kendi yüzüne yaklaştı. Birden gözleri doldu ve yanaklarından aşağıya süzüldü. Annesi içindeki acıyı hissetmiş gibi ön koltuktan arkasına döndü ve Adem'in dizine dokunarak gülümsedi. "Bak oğlum göreceksin bu se...